30 Haziran 2020 Bu Fiyattan Son 4 Kişi
- 12.03.2026 4500.00 USD Bu fiyattan son 5 kişi
- 23.05.2026 4500.00 USD Bu fiyattan son 5 kişi
PEKIN (3) – DENGFENG (1) – XI’AN(2) – SHANGAI (2)
-
1. Günİstanbul ✈ Pekin – Wang Fu Jing Caddesi’nde Gelenek ve Modernite
•Tur başlangıcımızın bir önceki günün akşamında 22.00’da İstanbul Havalimanı’nda rehberimizle buluşuyoruz. Türk Hava Yolları’nın TK88 sefer sayılı uçağı ile gece yarısından sonra Asya’ya doğru yola çıkıyor, yaklaşık dokuz saatlik yolculuğun ardından 16:15’te Pekin’e iniyoruz. Uçaktan adımımızı attığımız anda bizi karşılayan kalabalık ve hızla akan yaşam, dünyanın en büyük metropollerinden biri olan Pekin’in dinamizmini hissettiriyor.
•Panoramik şehir turunda, bir yanda göğe uzanan modern gökdelenler, diğer yanda yüzyıllardır ayakta duran geleneksel avlulu evler karşımıza çıkıyor. Bu manzara, imparatorluk başkentinin geçmiş ile bugünü nasıl iç içe yaşattığını gözler önüne seriyor.
•Akşamüstü şehrin kalbi sayılan Wangfujing Caddesi’nde yürüyüşe çıkıyoruz. Modern butikler ve ışıl ışıl tabelalar, sokak köşelerinde kızarmış hamur tatlıları ve şiş kebaplar satan tezgâhlarla yan yana. Bu canlı karmaşa, Pekin’in hem geleneklerine hem de geleceğine bağlı ruhunu hissettiriyor.
•Günün finalinde, şehrin seçkin restoranlarından birinde akşam yemeğimizi alıyoruz. Menüde Çin mutfağının sembolü Pekin ördeği var. İncecik dilimleri, kıtır derisi ve aromatik soslarıyla, bu yemek neden yüzyıllar boyunca saray sofralarının baş tacı olduğunu bize kanıtlıyor. Yemeğin ardından otelde dinlenmeye çekiliyor, ertesi günün keşiflerine hazırlanıyoruz
Konaklama: Pekin Ritz Carlton 5* vb.
Yemekler: Akşam
-
2. GünPekin - Çin Seddi’nin İhtişamı ve Yazlık Saray•Kahvaltının ardından dünyanın en görkemli yapılarından birine doğru yola çıkıyoruz: Çin Seddi. Badaling bölgesine vardığımızda, teleferikle surların üzerine çıkıyor ve taşların arasına sinmiş yüzyılların izini adım adım takip ediyoruz. Ufku kucaklayan dağ silsileleri arasında kıvrılarak uzanan bu devasa savunma hattı, Çin’in azim ve kararlılığının taşlara işlenmiş bir simgesi gibi yükseliyor. Burada geçirdiğimiz saatler boyunca hem tarihî ihtişamı hem de doğanın büyüleyici manzarasını bir arada deneyimliyoruz.•Öğle yemeğimizi Çin Seddi’nin eteklerindeki yerel bir restoranda aldıktan sonra, Pekin’in çağdaş simgelerinden birine yöneliyoruz: 2008 Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapmış Kuş Yuvası Stadyumu. Dış cephesindeki çelik ağlarla örülmüş ikonik mimarisi, modern Çin’in yükselen gücünü gözler önüne seriyor.
•Günün devamında, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış olan Yazlık Saray’a geçiyoruz. İmparatorların yaz aylarını geçirdiği bu zarif kompleks, gölge veren uzun koridorları, süslemeli köprüleri ve göl kıyısındaki huzurlu atmosferiyle bizi büyülüyor. Kunming Gölü’nde yapacağımız tekne turu, sarayın ihtişamını suyun yansımasında seyredebileceğimiz dingin bir an sunuyor.•Akşam saatlerinde seçkin bir restoranda alacağımız akşam yemeği, Pekin’deki ikinci günümüzü unutulmaz kılıyor. Günün sonunda otelimize dönerek ertesi günün keşiflerine hazırlanıyoruz.Konaklama: Pekin Ritz Carlton 5* vb.
Yemekler: Sabah, Öğle, Akşam -
3. GünPekin - İmparatorluğun Kalbi ve Cennet Tapınağı•Kahvaltının ardından rotamız, Çin’in siyasi tarihinde merkezi bir yere sahip olan Tiananmen Meydanı. Mao Zedong’un 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti’ni ilan ettiği bu dev alan, ulusal hafızanın en güçlü simgelerinden biridir.
•Meydanın hemen ardında, yaklaşık altı yüzyıl boyunca imparatorlara ev sahipliği yapmış olan Yasak Şehir yükselir. “Mor Yasak Şehir” adıyla bilinen bu devasa saray kompleksi, 980 binadan oluşan görkemli yapısıyla imparatorluk ihtişamının somut bir yansımasıdır. Altın çatılar, kırmızı duvarlar ve mitolojik figürlerle süslenmiş detaylar, ziyaretçilerini adeta başka bir çağa taşır.
•Öğle yemeğimizi kentin merkezinde, geleneksel tatlarıyla öne çıkan An Hua’s Restaurant’ta alıyoruz.
•Günün ikinci bölümünde, kozmik düzenin ve göksel uyumun simgesi sayılan Cennet Tapınağı’na (Tiantan) gidiyoruz. 15. yüzyılda Ming Hanedanı döneminde inşa edilen bu kompleks, kusursuz simetrisi ve ahşap işçiliğiyle ziyaretçilerini büyüler. İmparatorların göğe dualar ettiği bu mekânda, taş döşemelerde yankılanan adımlarımız bize adeta evrenle bütünleştiğimizi hissettirir.
•Akşam yemeğimiz için bu kez farklı bir tat deneyimliyoruz: Annie’s Italian Restaurant. Çin mutfağının baharatlı lezzetlerinden sonra, batı tarzı mutfak bizlere hoş bir hava değişikliği sunuyor.Konaklama: Pekin Ritz Carlton 5* vb.
Yemekler: Sabah, Öğle, Akşam -
4. GünPekin - Luoyang - Dengfeng - Taşın İçine Oyulmuş İnanç: Longmen Mağaraları•Sabah kahvaltısının ardından hızlı trenle Luoyang’a doğru yola çıkıyoruz. Çin’in en eski başkentlerinden biri olan bu şehir, tarih boyunca imparatorlukların kültür ve sanat merkezi olmuştur. Varışımızın ardından, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Longmen Mağaraları’nı geziyoruz. 5. ve 10. yüzyıllar arasında kayalara oyulmuş 100.000’i aşkın Buda heykeli ve yüzlerce mağara, taşın içinde donmuş bir dua gibi yükselir. Devasa heykellerin bakışlarında asırlardır süren bir sükûnet, küçük oymaların zarif hatlarında ise insanın kutsala ulaşma çabası okunur. Bu eşsiz atmosferde yürürken, taşın diliyle yazılmış bir inancın derinliğine tanıklık ederiz.
•Ziyaretin ardından, yöresel tatlarıyla öne çıkan Li Xuan Restaurant’ta öğle yemeğimizi alıyoruz. Geleneksel mutfak lezzetleri, Luoyang’un tarihî mirasına gastronomik bir eşlik sunar.•Öğleden sonra yolculuğumuz, Çin’in beş kutsal dağından biri olan Songshan Dağı’nın eteklerine kurulmuş Dengfeng kentine doğru devam ediyor. Dağ silsilelerinin giderek yükseldiği manzaralar arasında ilerlerken, kadim ruhani geleneklerin izlerini hissetmek mümkündür. Akşam yemeğimizi, bölgeye özgü baharatlarla hazırlanmış geleneksel Çin barbeküsü eşliğinde alıyor, ardından otelimize yerleşiyoruz.Konaklama: Dengfeng Zhongzhou Intermega Shaolin Hotel 5* vb.
Yemekler: Sabah, Öğle, Akşam -
5. GünDengfeng / Luoyang / Xian - Shaolin’in Gücü ve İmparatorluk Başkentine Yolculuk•Sabah erkenden, Çin dövüş sanatlarının ve Zen Budizmi’nin doğduğu kutsal mekân olan Shaolin Tapınağı’na gidiyoruz. 5. yüzyılda inşa edilen bu manastır, hem ruhsal disiplinin hem de bedensel gücün sembolü kabul edilir. Avlularda yürürken keşişlerin sabah ayinlerinden yükselen ilahiler kulaklarımıza çalınır; mistik atmosfer içinde, kısa bir Kung Fu gösterisi izleyerek Shaolin geleneğinin yüzyıllardır süregelen ustalığına tanıklık ederiz. Sessiz avlular, kadim çam ağaçları ve meditasyon salonları, bizlere beden ile ruh arasındaki dengenin önemini fısıldar.
•Öğle yemeğimizi, Shaolin rahiplerinin yaşam tarzından esinlenen vejetaryen menüler sunan Guan Song Shan Restaurant’ta alıyoruz. Mütevazı ama dengeli tabaklar, Zen felsefesinin mutfağa nasıl yansıdığını anlamamıza imkân verir.•Ardından hızlı trenle, Çin’in en köklü başkentlerinden biri olan Xi’an’a doğru yol alıyoruz. Yol boyunca değişen manzaralar – yeşil ovalar, küçük kasabalar, uzaklarda yükselen dağlar – Çin’in farklı yüzlerini sergiler. Xi’an’a vardığımızda otelimize yerleşiyor, kısa bir dinlenme molası veriyoruz. Akşam, Shaanxi mutfağının baharatlı ve hamur işi ağırlıklı tatlarıyla ünlü Chang An Restaurant’ta akşam yemeğimizi alıyoruz. Yemekten sonra ise dileyenlerle birlikte ışıkları ve enerjisiyle ünlü Da Tang Sleepless Town’u keşfe çıkıyoruz. Büyük Vahşi Kaz Pagodası’nın gölgesinde yükselen bu meydan, gösteriler, sokak müzisyenleri ve sanatla dolu atmosferiyle Xi’an’ın modern yüzünü sergiler. Tarihî miras ile günümüz dinamizminin birleştiği bu akşam, unutulmaz bir deneyimle günü noktalıyoruz.Konaklama: Xian Wyndham Grand Hotel 5* vb.
Yemekler: Sabah, Öğle, Akşam -
6. GünXian- İmparatorların Sessizliği: Terra-Cotta Ordusu, İpek Yolu ve Tang Hanedanı’nın Gösterişli Mirası•Sabah, Xi’an’ın kültürel mozaiğini en canlı şekilde yansıtan Müslüman Mahallesi’ne gidiyoruz. İpek Yolu’nun kadim izlerini taşıyan bu dar sokaklarda yürürken baharatların yoğun kokusu, kızarmış hamurların dumanı ve egzotik atıştırmalıkların renkleri bize şehrin kozmopolit ruhunu hissettiriyor. Geleneksel pazarlar ve küçük dükkânlar arasında dolaşırken, yüzyıllardır farklı kültürlerin nasıl yan yana var olduğunu gözlemliyoruz.
•Ardından şehir dışına doğru yol alıyor ve müze güzergâhı üzerindeki Old Xian Restaurant’ta öğle yemeğimizi alıyoruz. Shaanxi mutfağının doyurucu hamur işleri ve baharatlı tatları, yolculuğumuza lezzetli bir ara veriyor.
•Öğle sonrası, çamurun usta ellerde nasıl şekillendirilip fırınlandığını görmek için Terra-Cotta figürleri üreten bir atölyeye uğruyoruz. Bu ziyaret, birazdan göreceğimiz dev mirasın perde arkasını anlamamız için eşsiz bir hazırlık niteliği taşır. Sonrasında dünyanın sekizinci harikası kabul edilen Terra-Cotta Ordusu Müzesi’ne geçiyoruz. Qin Hanedanı’nın ilk imparatorunun ölümsüz ordusu için inşa edilmiş bu görkemli alan, 8.000’in üzerinde gerçek boyutlu asker, at ve savaş arabasından oluşur. Her bir heykelin farklı yüz ifadesi, tarihin donmuş anlarını bizlere fısıldar.
•Akşam saatlerinde şehrin merkezine dönüyor ve görsel-işitsel bir şölene katılıyoruz: Tang Hanedanı Müzik ve Dans Gösterisi. İpekten kostümler, zarif koreografiler ve geleneksel melodiler eşliğinde sahnelenen bu büyüleyici performans, bizi imparatorluk saraylarının görkemli dünyasına taşır. Gösteri boyunca sunulan dumpling ziyafeti, Xi’an’daki günümüzü tat ve ritimlerle taçlandırır.Konaklama: Xian Wyndham Grand Hotel 5* vb.
Yemekler: Sabah, Öğle, Akşam -
7. GünXi’an / Şanghay Gelenekten Geleceğe: Şanghay’ın Parlak Silueti ve İpekten Mirası•Kahvaltının ardından havalimanına transfer oluyor ve kısa bir uçuşla Çin’in modern yüzünü en güçlü şekilde yansıtan Şanghay’a gidiyoruz. Uçuş sırasında sunulan öğle yemeği eşliğinde, imparatorluk başkentlerinden ayrılıp ülkenin ekonomik ve kültürel kalbine doğru ilerliyoruz.
•Varışımızın ardından ilk durağımız, Huangpu Nehri kıyısında yer alan ünlü The Bund (Waitan) oluyor. Bir tarafında art deco ve neoklasik üsluptaki kolonyal binalar, diğer tarafında göğe uzanan cam kuleler yükselirken, geçmiş ile geleceğin yan yana dansına tanıklık ediyoruz. Nehir kenarında yaptığımız yürüyüşte, barok süslemeli gümrük binası, tarihi bankalar ve ihtişamlı oteller bize Şanghay’ın 20. yüzyılın başındaki kozmopolit günlerini hatırlatırken, arka plandaki gökdelenler geleceğin şehrini gözler önüne seriyor.
•Ardından, Çin’in en değerli zanaatlarından birini yakından tanımak için bir ipek fabrikasını ziyaret ediyoruz. Kozadan ince ipliklere uzanan zahmetli süreci izlerken, ipeğin neden yüzyıllar boyunca hem zenginliğin hem de kültürel kimliğin sembolü olduğunu daha iyi anlıyoruz.
•Günün finalinde, şehrin simgesi haline gelmiş Oriental Pearl Tower’a çıkıyoruz. 468 metre yüksekliğindeki bu kule, yalnızca bir gözlem noktası değil, aynı zamanda modern Şanghay’ın gurur kaynağıdır. Panoramik manzaraları izledikten sonra, kulenin tepe katında yer alan döner restoranda açık büfe akşam yemeğimizi alıyoruz. Işıl ışıl parlayan gökdelenler yemek boyunca gökyüzüne yansırken, şehrin ritmi adeta bir bilim kurgu sahnesine dönüşüyor. Bu etkileyici atmosferde geçirilen akşam, Şanghay’daki ilk günümüzü unutulmaz kılıyor.Konaklama: Şanghay Intercontinental Jing An Hotel 5* vb.
Yemekler: Sabah, Öğle, Akşam -
8. GünŞanghay - Yu Bahçesi, Nanjing Caddesi ve Akrobasiyle Taçlanan Bir Gece•Kahvaltının ardından Şanghay’ın geleneksel ruhunu yansıtan Yu Bahçesi ve çevresindeki çarşıya gidiyoruz. Ming Hanedanı döneminde yapılmış olan bu bahçe, kıvrımlı yolları, göletleri, taş köprüleri ve zarif pavilyonlarıyla adeta klasik Çin manzaralarının hayat bulmuş hâlidir. Bahçenin hemen dışında uzanan hareketli çarşıda, ipekten yapılmış el sanatları, renkli baharatlar ve sokak atıştırmalıkları bizleri bekler. Ziyaretimiz sırasında hem tarihî bir atmosferi soluyor hem de Şanghay’ın kadim ticaret kültürünün izlerini hissediyoruz.
•Öğleden sonra rotamız, Asya’nın en işlek alışveriş caddelerinden biri olan Nanjing Yolu. Yaklaşık beş kilometre boyunca uzanan bu geniş bulvar, ışıl ışıl tabelaları, mağazaları ve kalabalığıyla şehrin modern ritmini yansıtır. Burada kısa bir yürüyüş yaparken, Şanghay’ın sürekli yenilenen yüzünü görmek mümkün olur.
•Bir sonraki durağımız ise kentin en özgün bölgelerinden Xintiandi. Fransız sömürge döneminden kalma taş evlerin modern kafeler ve butiklerle harmanlandığı bu semt, şehrin kozmopolit ruhunu en iyi yansıtan yerlerden biridir. Tarih ile günümüz tasarım anlayışının iç içe geçtiği bu sokaklarda dolaşırken Şanghay’ın zarif yanını keşfederiz.•Akşam yemeğimizi seçkin bir Çin restoranı olan Canton House’ta alıyor, Kanton mutfağının özenle hazırlanmış lezzetlerini tadıyoruz. Günün finalinde ise sahnede zarafet ve ustalıkla buluşan bir performans bizi bekliyor: Şanghay Akrobasi Gösterisi. İnsan bedeninin sınırlarını zorlayan hareketler, ışık ve müzikle birleşerek bu şehre yakışır unutulmaz bir gece yaşatıyor.Konaklama: Şanghay Intercontinental Jing An Hotel 5* vb.
Yemekler: Sabah, Akşam -
9. GünŞanghay ✈ İstanbul -Su Kanalları Arasında Bir Sabah ve Çin’e Sessiz Veda•Kahvaltının ardından, Şanghay’ın kalabalık caddelerinden uzaklaşıyor ve yaklaşık 1700 yıllık geçmişe sahip Zhujiajiao Antik Su Kasabası’na gidiyoruz. “Şanghay’ın Venedik’i” olarak anılan bu kasaba, dar kanalları, taş köprüleri ve geleneksel evleriyle Çin’in en iyi korunmuş tarihî yerleşimlerinden biridir. Küçük bir gondol gezisi ile su yollarında süzülürken, ahşap iskelelerde çamaşır yıkayan kadınlar, köprü altlarından geçen kayıklar ve renkli çarşılar bize eski Çin yaşamının dingin ritmini hissettirir.
•Öğleden sonra şehrin merkezine dönüyor ve Şanghay Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Porselenlerden bronz heykellere, kaligrafi örneklerinden etnik kıyafetlere uzanan koleksiyon, Çin’in binlerce yıllık sanat ve kültür mirasını gözler önüne serer. Her salon, tarihin farklı bir dönemine açılan kapı gibidir.•Akşam, müze yakınındaki şık J. Prim Restaurant’ta veda yemeğimizi alıyoruz. Modern dokunuşlarla yorumlanan Çin lezzetleri, bu yolculuğun son anlarını zarif bir sofrada taçlandırır. Yemeğin ardından Pudong Havalimanı’na transfer oluyor ve saat 22:25’te Türk Hava Yolları’nın TK27 seferiyle İstanbul’a dönüş yolculuğumuza başlıyoruz.Konaklama: Uçakta
Yemekler: Sabah, Akşam -
10. Günİstanbul•Türkiye saati ile 05.15’te İstanbul Havalimanı’na iniş yapıyoruz.•Geride bıraktığımız günlerde; imparatorların izini sürdük, antik yolları adımladık, efsaneleri dinledik ve gözlerimizle tarihi yeniden yazdık. Çin’in kalbinde yaşadığımız bu eşsiz serüven, sadece bir seyahatten ibaret değildi. Gördüğümüz her manzara, tattığımız her lezzet, kurduğumuz her bağ, içimizde başka bir “ben” inşa etti.•Valizlerimizde anılar, zihinlerimizde yeni bakış açıları, kalbimizde uzak coğrafyalara dair bir özlemle…•Dünya değişmeden… biz değiştik.
Yeni rotalarda, yeni yol arkadaşlarıyla buluşmak dileğiyle…







Yorumlar